Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan Kimdir ?

Türk futbolunun ve iş dünyasının son yıllarda en çok konuştuğu isimlerden biri olan Ertuğrul Doğan, gerek ticari hayattaki stratejik hamleleri gerekse spor yöneticiliğindeki vizyoner kimliği ile dikkat çekmektedir. Bordo-mavili camianın içinden gelen, köklü bir spor kültürüne sahip bir ailenin ferdi olarak başladığı yolculuğunda, bugün hem Trabzonspor’un bir numaralı koltuğunda oturmakta hem de Türk futbolunun kulüpler düzeyindeki en üst temsil makamı olan Kulüpler Birliği Başkanlığı görevini yürütmektedir. Peki, enerji sektöründen yeşil sahalara uzanan bu başarı hikayesinin arkasında nasıl bir kariyer yolculuğu yatıyor? İşte Ertuğrul Doğan’ın hayatı, iş dünyasındaki yükselişi ve futbol yöneticiliğindeki kilometre taşları.

Karadeniz’den Doğan Bir Lider: Eğitim ve İlk Yıllar

Ertuğrul Doğan’ın hikayesi, 30 Ocak 1977 tarihinde, futbolun bir yaşam biçimi olduğu Trabzon’da başladı. Şehrin dinamik yapısı ve kendine has kültürü içerisinde büyüyen Doğan, eğitim hayatının tamamını doğduğu bu topraklarda geçirdi. Yükseköğrenimini Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nde tamamlayarak, teorik altyapısını güçlü bir şekilde oluşturdu. Üniversite yılları, sadece akademik bir gelişim süreci değil, aynı zamanda memleketinin ticari potansiyelini analiz ettiği bir dönem oldu. Mezuniyetinin ardından büyük şehirlere göç etmek yerine, kariyerini kendi topraklarında inşa etmeye karar verdi ve iş dünyasına ilk adımını attı.

İş Dünyasındaki Stratejik Hamleler ve Enerji Devine Dönüşüm

Doğan’ın ticari zekası, kariyerinin henüz başlarında kendini gösterdi. İş hayatına akaryakıt istasyonu işletmeciliği ile giriş yapan Doğan, bu alandaki başarısını kısa sürede farklı sektörlere taşıdı. Gayrimenkul ve enerji üretimi gibi katma değeri yüksek alanlara yönelmesi, onun vizyonunun genişliğini kanıtlar nitelikteydi.

Kariyerindeki en büyük kırılma noktalarından biri, 2014 yılında gerçekleşen dev bir satın alma operasyonundaki kilit rolüydü. Fındık sektörünün öncü kuruluşlarından Oltan Gıda’nın, dünya çikolata devi ve Nutella’nın üreticisi İtalyan Ferrero Grubu’na satışı sürecinde aktif rol oynadı. Bu satış, Türk gıda sektörünün en büyük uluslararası işlemlerinden biri olarak tarihe geçti.

Bu sürecin ardından rotasını tamamen enerji sektörüne çeviren Ertuğrul Doğan, Oltan & Köleoğlu Enerji şirketinin temellerini attı. Yönetim Kurulu Başkanı olarak, Türkiye’nin enerji açığını kapatmaya yönelik yenilenebilir kaynaklara odaklandı. Özellikle “Biyokütle Enerji Santralleri” (BES) alanında yaptığı yatırımlar ses getirdi. Çorum, Karaman ve Afyonkarahisar gibi Anadolu’nun farklı noktalarında inşa edilen santrallerle, tarımsal atıkların enerjiye dönüştürülmesini sağladı. Afyon Eber’de kurduğu tesis, kendi alanında Türkiye’nin en büyük enerji santrali olma özelliğini taşıyarak, Doğan’ı bu sektörün lider yatırımcısı konumuna yükseltti.

2022 yılına gelindiğinde ise kurumsal yapısını daha da genişleterek Doğan Yatırım Holding’i hayata geçirdi. Madencilikten havacılığa, denizcilikten teknolojiye kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteren bu holding, Ertuğrul Doğan’ın sadece bir enerji yatırımcısı değil, çok yönlü bir iş insanı olduğunu ortaya koydu. Ayrıca Trabzon Ticaret Odası’nda üstlendiği başkan yardımcılığı göreviyle de şehrin ticari gelişimine katkı sağladı.

Bordo-Mavi Tutkusu ve Yöneticilik Kariyeri

Ertuğrul Doğan’ın futbolla olan bağı, sadece bir taraftarlık öyküsü değildir; bu bağ genlerine işlemiştir. Trabzonspor tarihine damga vuran efsanevi “Şahinkaya Üçüzleri” olarak bilinen Güngör, Coşkun ve Bülent Şahinkaya’nın yeğeni olması, onun futbol ikliminde büyümesini sağladı. Aileden gelen bu futbol kültürü, onu 2018 yılında Trabzonspor yönetim kademelerine taşıdı.

Yöneticilik kariyerine başladığı andan itibaren, gölgede kalan bir isim değil, inisiyatif alan ve elini taşın altına koyan bir figür oldu. Özellikle Ahmet Ağaoğlu’nun başkanlığı döneminde Asbaşkanlık görevini üstlenerek kulübün mali ve idari yapılanmasında kritik sorumluluklar aldı. Kulübün borç yüküyle mücadele ettiği ve sportif başarıya hasret kaldığı dönemlerde, ekonomik rasyonelliği sportif akılla birleştiren projelerin mimarlarından biriydi.

Doğan’ın camia içindeki itibarını zirveye taşıyan olaylardan biri, teknik direktör Abdullah Avcı’nın takıma kazandırılması süreciydi. 2020 yılında, o dönemde takımın başına kimin geçeceği tartışılırken, Abdullah Avcı isminde ısrarcı olan ve dönemin başkanı Ahmet Ağaoğlu’nu bu hamleye ikna eden kişi Ertuğrul Doğan’dı. Bu ısrar ve vizyon, Trabzonspor’a yıllar sonra gelen şampiyonluğun kapılarını araladı. 2021-2022 sezonunda gelen tarihi şampiyonluğun ardından Abdullah Avcı’nın, kendisine sağladığı çalışma ortamı ve güven için Doğan’a özel olarak teşekkür etmesi, kulüp içindeki etkinliğinin en somut kanıtıydı. Yönetim ile futbol takımı arasında kurduğu köprü, şampiyonluk yolundaki krizlerin aşılmasında hayati bir rol oynadı.

Başkanlık Koltuğu ve Yeni Dönem

2023 yılının Mart ayında Trabzonspor’da yaşanan yönetim değişikliği sürecinde, camianın üzerinde uzlaştığı isim Ertuğrul Doğan oldu. 26 Mart 2023 tarihinde tek liste ile girdiği seçimde, delegelerin büyük desteğiyle Trabzonspor Kulübü Başkanı seçildi. Başkanlık koltuğuna oturduğunda, kulübün ekonomik sürdürülebilirliğini sağlamak ve sportif başarıyı kalıcı hale getirmek ana hedefleri arasındaydı.

Başkanlığı döneminde, zorlu kararlar almaktan çekinmedi. Takımın teknik yönetiminde istikrarı sağlama arayışı, onu tecrübeli ve camiayı bilen isimlere yöneltti. Bu doğrultuda, 3 Eylül 2024 tarihinde bordo-mavili efsane Şenol Güneş’i 5. kez takımın başına getirerek, camiayı birleştirme yolunda önemli bir adım attı. Ancak futbolun dinamik yapısı ve sonuç odaklı dünyası, yeni değişimleri beraberinde getirdi.

Fatih Tekke Dönemi ve Gelecek Vizyonu

Ertuğrul Doğan’ın başkanlık kariyerindeki en radikal ve heyecan verici hamlelerden biri, 2025 yılının ilk çeyreğinde gerçekleşti. Şenol Güneş’in görevden ayrılmasının ardından, 11 Mart 2025 tarihinde kulübün bir başka efsanesi Fatih Tekke’yi takımın başına getirdi. Ancak bu imza, sıradan bir teknik direktör değişikliği değildi. Doğan, Fatih Tekke ile 5 yıllık uzun vadeli bir sözleşme imzalayarak, günü kurtarmayı değil, bir sistemi ve geleceği inşa etmeyi hedeflediğini gösterdi. “Sultan” lakaplı efsane golcünün kulübede yer alması, Doğan’ın Trabzonspor’un öz evlatlarına duyduğu güvenin ve uzun vadeli planlamasının bir göstergesi olarak yorumlandı.

Türk Futbolunun Zirvesinde: Kulüpler Birliği Başkanlığı

Ertuğrul Doğan’ın etki alanı sadece Trabzonspor ile sınırlı kalmadı. Gösterdiği yöneticilik performansı ve uzlaşmacı tavrı, onu Türk futbolunun en prestijli idari makamlarından birine taşıdı. 29 Temmuz 2025 tarihinde yapılan seçimlerde, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’tan görevi devralarak Kulüpler Birliği Başkanı oldu.

Bu görev, Doğan’ın sadece kendi kulübünün değil, Süper Lig’deki tüm takımların sorunlarına çözüm arayan, yayın gelirlerinden hakem kararlarına kadar Türk futbolunun kronikleşmiş problemlerine neşter vuran bir lider olmasını sağladı. Anadolu kulüpleri ile İstanbul’un büyükleri arasında denge kurabilme yeteneği, onun bu göreve seçilmesindeki en büyük etkendi.

Özel Hayatı ve Kişilik Özellikleri

Yoğun iş ve spor temposunun yanı sıra, aile değerlerine verdiği önemle bilinen Ertuğrul Doğan, Trabzon’un köklü ailelerinden biriyle akrabalık bağına sahiptir. Trabzon Ticaret Odası’nın eski başkanlarından saygın iş insanı Şükrü Güngör Köleoğlu’nun kızı Güneş Köleoğlu ile evlidir.

Ertuğrul Doğan, çevresinde disiplinli, detaycı ve sonuç odaklı bir yönetici olarak tanınır. İş dünyasında risk almaktan korkmayan girişimci ruhunu, spor yöneticiliğinde ise rasyonel ve planlı bir stratejiyle birleştirmiştir. Enerji sektöründeki “yenilenebilir ve sürdürülebilir” bakış açısını, futbol ekonomisine de entegre etmeye çalışarak, kulüplerin mali bağımsızlığını savunan projelerin öncüsü olmuştur.

Ertuğrul Doğan; Trabzon sokaklarında başlayan hikayesini, uluslararası iş başarıları ve Türk futbolunun zirvesindeki yöneticilik makamlarıyla taçlandırmış bir isimdir. Hem Trabzonspor’un geleceğini inşa eden Fatih Tekke projesiyle hem de Kulüpler Birliği’ndeki liderliğiyle, önümüzdeki yıllarda da Türk sporuna yön vermeye devam edeceği aşikardır.