Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Özcoşkun İnşaat’tan ‘iftira’ açıklaması
Türkiye’nin en köklü moda markalarından biri olan Vakko, yalnızca giyim sektöründe değil, aynı zamanda kültürel ve sanatsal anlamda da önemli bir rol üstlenmiştir. Lüks moda anlayışını ülkeye kazandıran bu marka, güçlü bir vizyonun, yenilikçi adımların ve girişimci ruhun bir sonucu olarak doğmuştur. Peki, “Vakko’nun sahibi kimdir?” sorusunun cevabını ve markanın bugüne kadar uzanan serüvenini hiç merak ettiniz mi?
Bu yazıda Vakko’nun kurucusunun kim olduğundan, markanın tarihsel gelişiminden, günümüzdeki yönetiminden ve moda dünyasındaki yerinden ayrıntılı şekilde bahsedeceğiz.
Vakko’nun temelini atan isim Vitali Hakko’dur. 1913 yılında İstanbul’da doğan Hakko, küçük yaşlardan itibaren ticaret hayatıyla tanışmış ve kumaş satışıyla başladığı yolculuğunu kısa sürede bir moda devine dönüştürmüştür. Onun girişimci karakteri, vizyonu ve modaya olan ilgisi sayesinde Vakko, yalnızca bir giyim mağazası değil, aynı zamanda Türkiye’de modern perakendeciliğin öncüsü olmuştur.
Hakko’nun en önemli özelliklerinden biri, dönemin toplumsal dönüşümlerini iyi analiz ederek bunları iş fırsatına çevirmesiydi. Örneğin, Cumhuriyet’in ilk yıllarında gerçekleşen Şapka Devrimi, Hakko’ya kendi işini kurma cesareti verdi. Açtığı ilk mağazayla birlikte hem moda hem de ticaret hayatında kalıcı bir imza atmayı başardı.

Vakko’nun hikâyesi, 1930’lu yıllarda İstanbul’un ticaret merkezlerinden biri olan Sultanhamam’da başladı. Önceleri yalnızca şapka satışı yapan bir dükkân olarak açılan işletme, kısa sürede müşteri kitlesini genişletti. Şapkanın modasının yavaş yavaş gerilemesiyle Hakko, bu kez eşarplara yöneldi.
Bu karar, Vakko’nun büyümesinde dönüm noktası oldu. Çünkü eşarp, yalnızca kadın modasının değil, aynı zamanda estetiğin, zarafetin ve yenilikçi tasarımın da simgesi haline geldi. Hakko’nun kaliteli kumaş kullanımı ve modern desen anlayışı, markayı kısa sürede Türkiye’nin en bilinen isimlerinden biri haline getirdi.
Vakko’nun en dikkat çeken özelliklerinden biri, Türkiye’ye modern mağazacılık anlayışını kazandırmasıdır. O yıllarda alışveriş kültürü daha çok pazarlık esasına dayanırken, Vakko müşterilerine sabit fiyat uygulaması, ürün değişim garantisi ve düzenli kampanyalar gibi yenilikler sundu. Bu uygulamalar, günümüzde sıradan kabul edilse de o dönemde oldukça devrimci sayılıyordu.
1962 yılında İstanbul Beyoğlu’nda açılan sekiz katlı büyük mağaza, Türkiye’nin moda anlayışını kökten değiştirdi. İçinde yalnızca kıyafet değil, aynı zamanda bir kafe, galeri ve etkinlik alanları da bulunuyordu. Bu yapı, Vakko’nun bir alışveriş mağazası olmanın ötesine geçerek, sosyal ve kültürel bir merkez haline gelmesini sağladı.
Vitali Hakko’nun liderliğinde Vakko, yalnızca İstanbul’da değil, Türkiye’nin farklı şehirlerinde de mağazalar açarak büyüdü. Ankara ve İzmir’deki açılışlar, markanın ülke çapında yayılmasının ilk adımlarıydı.
1969’da Merter’de kurulan üretim tesisi ise Türkiye’de tekstil alanında modern fabrikacılığın örneklerinden biri oldu. Bu tesis, sadece üretim kapasitesini artırmakla kalmadı, aynı zamanda binlerce kişiye istihdam sağlayarak ekonomiye de katkıda bulundu.
1980’lerde Vakko, moda ile sanatın birleştiği projelere imza attı. Özellikle “Anadolu Güneşi” isimli defile, hem Türkiye’de hem de Avrupa’da büyük ses getirdi. Bu gösteri, markanın yalnızca giyim değil, aynı zamanda kültürel mirası da moda ile buluşturduğunu kanıtladı.

1982 yılında kurulan Vakkorama, gençlere hitap eden modern bir mağaza zinciri olarak Vakko’nun vizyonunun bir uzantısıdır. New York sokak modasını Türkiye’ye taşıma hedefiyle açılan Vakkorama, bugün hâlâ genç neslin favori markaları arasında yer almaktadır.
Vakkorama’nın yanı sıra, V2K Designers konseptiyle dünyaca ünlü markalar Türkiye’de modaseverlerle buluşturuldu. Bu adım, Vakko’nun global moda akımlarını yakından takip eden ve ülkeye taşıyan bir marka olduğunu gösterdi.
“Vakko’nun sahibi kimdir?” sorusuna günümüzde şu şekilde yanıt verebiliriz: Marka, halen Vakko Holding çatısı altında faaliyetlerini sürdürüyor. Şirketin büyük hissesi aileye ait olup, kalan kısmı ise halka açık durumdadır.
Bugün Vakko’nun yönetiminde Cem Hakko, yani kurucu Vitali Hakko’nun oğlu bulunmaktadır. Cem Hakko, babasından devraldığı markayı yalnızca Türkiye’de değil, dünya çapında tanınır hale getirme vizyonuyla yönetmektedir. Onun liderliğinde Vakko, moda, aksesuar, ev dekorasyonu, düğün koleksiyonları ve hatta çikolata üretimi gibi farklı alanlarda da büyümesini sürdürmektedir.
Vakko, Türkiye’de lüks giyimin öncüsü olarak kabul edilmektedir. Özellikle yüksek kaliteli kumaşlar, zarif tasarımlar ve modern çizgiler, markanın kimliğini belirlemiştir.
Bugün Türkiye genelinde onlarca mağazası bulunan Vakko, aynı zamanda uluslararası moda şehirlerinde de tanınan bir marka haline gelmiştir. Paris, Milano ve Londra gibi kentlerle kurduğu bağlar, markanın global bir oyuncu olma hedefini güçlendirmiştir.

Vakko yalnızca bir moda markası değil, aynı zamanda bir yaşam tarzıdır. Bu nedenle markanın sunduğu hizmetler yalnızca kıyafet satışıyla sınırlı değildir:
Vakko’nun başarısının ardında üç temel unsur vardır:
Bu değerler sayesinde Vakko, yalnızca bir mağaza değil, bir kültür ve yaşam tarzı markası haline gelmiştir.
“Vakko’nun sahibi kimdir?” sorusunun yanıtı, aslında Türkiye’nin moda tarihini anlamakla eşdeğerdir. Markanın kurucusu Vitali Hakko, yalnızca bir iş insanı değil, aynı zamanda bir vizyonerdi. Onun girişimleri, Türkiye’ye lüks giyimi, modern mağazacılığı ve dünya modasının yeniliklerini kazandırdı.
Bugün ise Vakko, Cem Hakko’nun liderliğinde yoluna devam ediyor. Vakko Holding bünyesinde büyüyen marka, moda, sanat ve yaşam tarzını bir araya getirerek yalnızca Türkiye’de değil, dünya sahnesinde de adından söz ettiriyor.
Vakko’nun hikâyesi, bir ailenin tutkusu ve vizyonunun, zamanla nasıl bir moda imparatorluğuna dönüştüğünün en güzel örneklerinden biridir.
Yorum Yaz