Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Zara’nın Sahibi Kimdir ?
Türkiye’de lüks giyim denince akla gelen ilk markalardan biri şüphesiz ki Vakko’dur. Peki bu güçlü markanın arkasında kim var? Onlarca yıldır modanın öncüsü olmayı sürdüren Vakko’nun sahibi kimdir, markanın geçmişi nasıl şekillenmiştir ve bugünkü konumuna nasıl ulaşmıştır? Bu yazımızda, Vakko’nun tarihçesinden kurucusuna, gelişim aşamalarından günümüzdeki organizasyon yapısına kadar birçok konuyu detaylıca ele alıyoruz.
Vakko‘nun temeli, 1930’lu yılların başında İstanbul’un tarihi ticaret merkezlerinden biri olan Sultanhamam’da atıldı. O dönemin ekonomik ve sosyal yapısı göz önüne alındığında, moda sektörüne atılmak cesur bir girişimdi. Bu cesareti gösteren kişi ise Vitali Hakko idi. Hakko’nun ilk markası, “Şen Şapka” ismiyle küçük bir şapka dükkanı olarak yola çıktı. Kısa süre içinde tüketici ilgisini çeken bu işletme, ilerleyen yıllarda Türkiye’nin en bilinen markalarından biri haline gelecekti.
Şen Şapka, sadece bir şapka mağazası olarak kalmadı. Vitali Hakko’nun vizyoner yaklaşımı sayesinde marka kısa sürede büyüdü ve farklı ürün gruplarına yönelmeye başladı. 1937 yılında Vitali Hakko’nun kardeşi Albert Hakko’nun şirkete katılmasıyla birlikte, markanın ismi değiştirildi ve “Vakko” ismiyle yeni bir kimlik oluşturuldu.
Bu değişim, sadece bir isim değişikliği değil, aynı zamanda bir vizyon değişimiydi. Yeni marka artık sadece aksesuar üretmekle kalmayacak, modern giyim anlayışını da tüketiciyle buluşturacaktı.
Vakko, Türkiye’de birçok yeniliğin öncüsü olmuştur. Geleneksel pazarlık usulüne dayalı satış yöntemlerinin dışında, etiketli fiyatlar, müşteri memnuniyeti odaklı iade-değişim sistemleri gibi batılı perakendecilik anlayışlarını Türkiye’ye ilk kez getiren firmalardan biridir. Bu yaklaşımlar, dönemin tüketicisi için yenilikçi ve güven vericiydi.
1950’li ve 60’lı yıllarda Vakko, artık sadece bir üretici değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı markası haline gelmişti. Marka, şık ve zarif giyinmeyi benimseyen tüketicilerin vazgeçilmezi olmayı başardı.

1962 yılında İstanbul’un Beyoğlu semtinde açılan çok katlı Vakko mağazası, o dönemin perakende anlayışını tamamen değiştiren bir adım oldu. Mağaza içerisinde moda galerisi ve kafe gibi alanların da bulunması, müşterilere sadece alışveriş değil, aynı zamanda bir deneyim sunuyordu.
Bu adımı, 1969 yılında Merter’de kurulan devasa üretim tesisi izledi. Bu tesis sayesinde Vakko, sadece perakende değil, aynı zamanda sanayi anlamında da sektörün öncüsü konumuna yükseldi. Üretim kapasitesi ve kalite standardı, yurt içindeki rakiplerinden açık ara öndeydi.
Vakko sadece ticaretin değil, modanın da merkezinde olmayı hedefliyordu. Bu doğrultuda 1981 yılında düzenlenen “Anadolu Güneşi” isimli gösteriyle, Türk modasının batı ile sentezlenmiş halini uluslararası alanda tanıttı. Roma, Paris, Londra gibi moda başkentlerinde sahnelenen bu gösteri, Türkiye’den çıkan bir markanın dünya çapında da ses getirebileceğinin kanıtıydı.
1982 yılında İstanbul Taksim’de hayata geçirilen Vakkorama, Türkiye’nin gençlere yönelik ilk moda markalarından biri oldu. Gençlerin daha özgür, daha dinamik ve farklı stillerini yansıtmasına olanak tanıyan bu marka, kısa sürede büyük beğeni topladı.
2000’li yıllarda ise “V2K Designers” isimli yeni bir mağaza konsepti ile karşımıza çıkan Vakko, dünyanın farklı ülkelerinden bağımsız tasarımcıların koleksiyonlarını Türk tüketicilerle buluşturmaya başladı. Bu yaklaşım, Vakko’yu sadece bir üretici değil, aynı zamanda küratör kimliğiyle de öne çıkaran bir moda platformuna dönüştürdü.

Günümüzde Vakko’nun yönetiminde, kurucusu Vitali Hakko’nun oğlu Cem Hakko yer almaktadır. Cem Hakko, babasının temellerini attığı bu dev markayı hem yerel pazarda hem de uluslararası arenada daha güçlü bir noktaya taşımak için önemli adımlar attı. Cem Hakko’nun liderliğinde, markanın dijital dönüşümü hızlandırıldı, müşteri deneyimi odaklı yeni nesil mağazacılık uygulamaları hayata geçirildi.
Vakko’nun genel müdürlük görevini ise deneyimli yönetici Jaklin Güner üstlenmektedir. Güner’in yöneticiliğinde, Vakko özellikle kadın giyimi, ev tekstili, çikolata, gelinlik ve erkek modası gibi farklı alanlara da güçlü yatırımlar yaparak portföyünü genişletti.
2008 yılında üretim faaliyetlerini İstanbul Esenyurt’taki yeni tesisine taşıyan Vakko, burada modern üretim sistemlerini hayata geçirdi. Bu yeni yapı sadece bir fabrika değil; aynı zamanda ofis, lojistik merkezi, sosyal alanlar ve teknolojiyle entegre edilmiş üretim alanlarıyla tam donanımlı bir merkezdir.
2010 yılında Nakkaştepe’de açılan Vakko Moda Merkezi, sadece yönetim birimlerinin değil; tasarım stüdyolarının, sanat galerilerinin ve Türkiye’de ilk kez açılan kreatif endüstriler kütüphanesinin de içinde yer aldığı özel bir kompleks olarak dikkat çekiyor. Vakko Moda Merkezi, sanat ve modayı bir araya getiren etkinliklere ev sahipliği yapıyor.

Vakko, sadece bir giyim markası olarak değil, aynı zamanda kültür ve sanatın destekçisi olarak da faaliyet gösteriyor. 2010’da başlayan ve birçok uluslararası ismi İstanbul’da buluşturan İstancool Festivali, bunun en güzel örneklerinden biri. Aynı yıl dünyaca ünlü şapka tasarımcısı Stephen Jones’un sergisi de yine Vakko Moda Merkezi’nde gerçekleşti.
Tüm bu başarıların ardındaki isim, markanın kurucusu olan Vitali Hakko idi. Bugün ise şirket, onun vizyonunu devam ettiren oğlu Cem Hakko yönetiminde faaliyet göstermektedir. Cem Hakko, Vakko’nun sadece bir moda markası olmasının ötesine geçmesini sağlayarak, kültürel etkinliklerden dijital dönüşüme kadar birçok alanda yenilikçi adımlar atmıştır. Yönetim kurulu başkanı olarak görev yapan Hakko, modayı bir yaşam biçimi haline getiren anlayışı başarıyla sürdürmektedir.
Vakko, sıradan bir giyim markası olmanın çok ötesinde, Türkiye’nin moda, sanat ve kültürle iç içe geçmiş en prestijli markalarından biridir. Kurucusu Vitali Hakko’dan devralınan bu miras, oğlu Cem Hakko liderliğinde daha da güçlenerek hem Türkiye’de hem dünyada saygınlığını artırmaktadır. Vakko’nun hikayesi, sadece ticari bir başarı değil, aynı zamanda Türkiye’nin çağdaşlaşma sürecinin de bir parçasıdır.
Yorum Yaz