Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Letgo’nun Sahibi Kimdir?
Moda dünyasında Amerikan tarzını global bir ikona dönüştüren Tommy Hilfiger markası, yalnızca şık kıyafetlerle değil; aynı zamanda ilham veren bir girişimcilik hikayesiyle de öne çıkıyor. Peki bugün dünya genelinde tanınan bu dev markanın arkasında kim var? Tommy Hilfiger hâlâ markanın sahibi mi? Yoksa işler artık bambaşka bir yapıda mı ilerliyor?
Bu sorunun yanıtı, sadece markanın günümüzdeki yapısını değil; aynı zamanda modanın nasıl evrildiğini ve büyük markaların nasıl şekillendiğini anlamamıza da yardımcı olacak. Gelin, önce bu markayı ortaya çıkaran vizyonerden başlayalım.
Tommy Hilfiger, moda dünyasına olan ilgisini çok genç yaşta keşfeden bir Amerikan tasarımcısıdır. 1951 yılında New York eyaletinde doğan Hilfiger, kalabalık bir ailenin çocuğuydu. Genç yaşlardan itibaren kıyafet tasarımına ve perakendeye ilgi duyan Hilfiger, bu ilgisini küçük girişimlerle pratiğe dökmeye başladı. Henüz reşit bile olmadan, ikinci el kot pantolonları alıp yenileyerek yeniden satan genç Tommy, modaya ilk adımını bu şekilde attı.
Zaman içinde kendi dükkanını açtı, ancak ekonomik zorluklar nedeniyle iflas etti. Bu zor dönem, onu yıldırmak yerine daha da güçlendirdi. Moda sektöründe daha fazla deneyim kazandıkça, kendi tarzını yaratma arzusu da arttı. Ve sonunda, kendi adını taşıyan markasını kurmaya karar verdi.
1980’li yılların ortasında, Tommy Hilfiger markası resmen doğdu. Bir Hintli yatırımcı olan Mohan Murjani ile yolları kesişen Hilfiger, bu iş birliği sayesinde markasının lansmanını gerçekleştirdi. Murjani’nin desteğiyle, “Tommy Hilfiger” ismi altında bir erkek spor giyim markası yaratıldı.
Marka lansmanı, o dönem için oldukça dikkat çekici bir kampanyayla yapıldı. New York’un devasa billboardlarında Tommy Hilfiger ismini içeren cesur reklamlar yer aldı. Bu reklamlar, genç tasarımcıyı moda dünyasında bir anda öne çıkardı. Hilfiger, rakipleri olan Calvin Klein ve Ralph Lauren gibi tasarımcılara meydan okuyan açıklamalarıyla da gündeme geldi.
Markanın yükselişi özellikle 1990’lı yıllarda hız kazandı. Başlangıçta sadece erkek giyimi üzerine yoğunlaşan Tommy Hilfiger, ilerleyen yıllarda kadın ve çocuk koleksiyonlarını da piyasaya sundu. Böylece marka daha geniş bir müşteri kitlesine hitap etmeye başladı.
Ayrıca, 90’ların başında hip-hop kültürünün etkisiyle markaya olan ilgi ciddi şekilde arttı. Özellikle rap müzik dünyasının ünlü isimlerinin Hilfiger tasarımlarını tercih etmeye başlaması, markayı gençler arasında ikonik hale getirdi. Snoop Dogg’un 1994 yılında bir televizyon programında Tommy Hilfiger tişört giymesi, satışların rekor kırmasına sebep oldu. Bu dönem aynı zamanda markanın moda dünyasında zirveye çıktığı yıllardı.
Ancak her yükselişin bir düşüşü de vardır. 2000’li yılların başlarında, markanın popülerliği bir miktar azaldı. Bunun arkasında çeşitli nedenler yatıyordu: modadaki trend değişiklikleri, yeni rakip markaların yükselişi ve markanın özellikle genç tüketiciler nezdinde eskisi kadar “taze” algılanmaması gibi faktörler bu durumu etkiledi.
Tommy Hilfiger ve ekibi, bu durumu analiz ederek strateji değişikliğine gitti. Özellikle perakende ayağında yapılan yenilikler ve iş birlikleri, markanın yeniden ilgi çekmesini sağladı. 2007 yılında ABD’nin en büyük mağaza zincirlerinden biri olan Macy’s ile yapılan iş birliği bu sürecin önemli adımlarından biri oldu. Tommy Hilfiger ürünlerinin bazıları sadece Macy’s mağazalarında satılmaya başlandı ve bu özel erişim stratejisi, markaya yeniden güçlü bir konum kazandırdı.
Bu noktaya kadar Tommy Hilfiger markası, kurucusunun liderliğinde büyümeye devam etti. Ancak büyük markaların çoğunda olduğu gibi, zamanla daha büyük bir yapının parçası haline gelmesi kaçınılmaz oldu. 2009 yılında, marka büyük bir satın almayla el değiştirdi.
Philips-Van Heusen (PVH) Corporation, Tommy Hilfiger’ı 3 milyar dolar karşılığında bünyesine kattı. Bu satın alma, moda sektöründe oldukça ses getirdi. Çünkü PVH, yalnızca bu markanın değil; aynı zamanda Calvin Klein gibi başka dev isimlerin de sahibiydi.
Bugün Tommy Hilfiger’ın resmi sahibi PVH Corp. olarak geçmektedir. Şirketin merkezi Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunuyor ve moda sektörünün en güçlü oyuncularından biri konumunda. Hilfiger markası, PVH çatısı altında küresel ölçekte faaliyet göstermeye devam ediyor.
Marka, 2020’li yıllara girerken dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve genç kuşaklara hitap etme konularında ciddi adımlar attı. Global çapta 100’den fazla ülkede faaliyet gösteren Tommy Hilfiger, 2000’den fazla mağazaya sahiptir. Ürün gamı oldukça geniştir: erkek ve kadın giyiminin yanı sıra çocuk kıyafetleri, denim koleksiyonları, parfüm, ayakkabı, çanta, gözlük, iç giyim, saat ve ev dekorasyon ürünleri gibi birçok farklı kategoride üretim yapılmaktadır.
Sadece fiziksel mağazalarla sınırlı kalmayan marka, online alışveriş deneyimini de öncelikli hale getirmiştir. Dijital pazarlama ve sosyal medya stratejileriyle özellikle Z kuşağına ulaşmayı başaran Tommy Hilfiger, modanın güncel ruhunu da yakalamayı sürdürmektedir.
Evet. Markanın sahibi artık PVH olsa da, Tommy Hilfiger markasının yaratıcı beyni olan Tommy Hilfiger hala işin başında. Kurduğu markanın baş tasarımcısı olarak kariyerine devam ediyor. Marka stratejileri ve tasarımlar üzerindeki etkisi bugün de sürüyor.
Tommy Hilfiger, sadece bir girişimci değil; aynı zamanda cesur bir vizyoner. Genç yaşta moda dünyasında kendine yer açmayı başaran bu isim, zamanla kurumsal bir markaya liderlik etmeyi de başardı. Kurucusu olduğu markayla birlikte hâlâ aktif rol alması, markanın istikrarı açısından da önemli bir detay.
Tommy Hilfiger markasının bugünkü sahibi, PVH Corporation adlı büyük bir moda şirketidir. Ancak marka ruhunu, enerjisini ve tasarım çizgisini hâlâ kurucusu olan Tommy Hilfiger belirlemektedir. Yani marka hukuken bir kurumsal yapıya ait olsa da, özünde hâlâ Tommy’nin vizyonunu taşımaktadır.
Moda dünyasında kalıcı olmanın yalnızca ürünle değil, aynı zamanda stratejiyle mümkün olduğunu bir kez daha gösteren bu hikaye, genç girişimciler için de ilham verici bir örnek sunmaktadır.
Yorum Yaz