Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Dünyaca Ünlü Funko, Türkiye’de Resmi Distribütörü Olarak Monkey Distribution’ı Seçti
Dünyanın dört bir yanında tanınan, rengârenk jöle şekerleriyle çocuklardan yetişkinlere kadar herkesin favorisi olan HARIBO, bugün şekerleme sektörünün en güçlü markalarından biri. Ancak milyonlarca insanın severek tükettiği bu ürünlerin arkasında nasıl bir hikâye var? HARIBO’nun sahibi kimdir ve bu dev şekerleme markası nasıl ortaya çıkmıştır?
Bu yazıda HARIBO’nun doğuşunu, markayı var eden kurucusunu, Türkiye’deki gelişimini ve özellikle helal ürünleriyle Müslüman tüketiciler arasında kazandığı güveni detaylıca inceleyeceğiz.
HARIBO markasının hikâyesi, 1920 yılında Almanya’nın Bonn kentinde başladı. Şirketin kurucusu olan Hans Riegel, şekerleme alanında büyük bir vizyona sahipti. Çok sınırlı imkânlarla yola çıkan Riegel, elinde yalnızca birkaç temel ekipmanla üretime başladı: küçük bir kazan, mermer bir tezgâh, gaz ocağı ve bir çuval şeker.
1922 yılı ise HARIBO için dönüm noktası oldu. Riegel, dans eden bir ayı figüründen esinlenerek dünyada ilk defa meyve aromalı jöle şeker üretti. Daha sonra “Altın Ayıcık” ismiyle tüm dünyada tanınacak bu şeker, HARIBO’nun sembolü haline geldi. Bugün markanın ikonikleşmiş ayıcıkları, yalnızca çocukların değil, yetişkinlerin de vazgeçilmez atıştırmalıkları arasında yer alıyor.
Hans Riegel’in kurduğu küçük işletme, kısa sürede Bonn’un en önemli özel şirketlerinden biri haline geldi. Zamanla üretim kapasitesi arttı, ürün çeşitliliği genişledi ve HARIBO yalnızca Almanya’da değil, Avrupa’nın birçok ülkesinde bilinir hale geldi.
Bugün HARIBO, yaklaşık 6.000 çalışanı olan ve dünyanın farklı noktalarına yayılmış üretim tesisleriyle faaliyet gösteren dev bir marka konumunda. Almanya’da beş fabrika dışında, Avrupa’nın farklı bölgelerinde toplam 13 üretim tesisi bulunuyor. Ürünleri ise 100’den fazla ülkede satılıyor.
Gelirleri milyar avroları bulan bu marka, şekerleme alanında küresel liderliğini sürdürüyor.
Türkiye, HARIBO için özel bir pazar. Markanın Türkiye serüveni aslında 1990’lı yıllarda başladı. 1993’ten itibaren Türkiye’de Jelly ve Marshmallow üretimiyle tanınan Pamir Gıda ile bağlantı kuruldu. 2001 yılında HARIBO, Pamir Gıda’yı tamamen satın alarak Türkiye’deki varlığını resmileştirdi.
Ardından 2004’te İstanbul Hadımköy’de modern bir üretim tesisi faaliyete geçti. Bugün bu fabrika, sadece Türkiye için değil, aynı zamanda Orta Doğu pazarları için de üretim gerçekleştiriyor. Yaklaşık 300 çalışanın görev yaptığı tesis, yıllık üretiminin %70’ini ihraç ederek Türkiye’yi HARIBO’nun uluslararası üretim ağında stratejik bir konuma taşıyor.
HARIBO Türkiye yalnızca ana markayla değil, farklı alt markalarıyla da biliniyor. Özellikle alışveriş merkezlerinde karşımıza çıkan Çook Şeker mağazaları, şekerlemeyi seven herkesin uğrak noktalarından biri. Türkiye genelinde 90’dan fazla şubesi bulunan bu mağazalarda HARIBO ürünleri dışında farklı şekerleme seçenekleri de sunuluyor.
Bunun yanında, Pamir markası da halen Jelly ve Marshmallow üretiminde bilinirliğini sürdürüyor. Böylece HARIBO Türkiye, hem global markanın gücünü hem de yerel tüketici alışkanlıklarını bir araya getiriyor.
Müslüman nüfusun yoğun yaşadığı ülkelerde HARIBO’nun helal ürünleri büyük önem taşıyor. Türkiye’de üretilen bu özel ürünlerde sadece helal sığır jelatini kullanılıyor ve domuz kaynaklı jelatin kesinlikle bulunmuyor.
Bu ürünler; Türkiye, Avrupa’daki Türk ve Arap marketleri ve Orta Doğu ülkelerinde satışa sunuluyor. Ayrıca HARIBO’nun Türkiye’de ürettiği helal çeşitler, “Helal Ürün” sertifikasına sahip. Tedarik zincirindeki tüm hammaddeler, düzenli aralıklarla bağımsız kurumlar tarafından denetleniyor.
Bu titizlik, Müslüman tüketiciler için güvenin anahtarı olurken, HARIBO’nun küresel ölçekte müşteri memnuniyetini korumasına da katkı sağlıyor.
2003 yılında yapılan geniş çaplı bir tüketici araştırmasında HARIBO, “Avrupa’nın en güvenilen markası” unvanını kazandı. Bu başarı, markanın sadece lezzetli ürünler sunmadığını, aynı zamanda tüketicilerin güvenini kazanmayı da başardığını gösteriyor.
Gıda sektöründe güvenilirlik, lezzetten bile daha önemli bir kriter olabilir. Çünkü özellikle çocukların sıkça tükettiği bir ürün grubunda, hijyen, kalite ve güvence en üst düzeyde olmalıdır. HARIBO bu kriterleri karşılayarak, 100 yılı aşkın süredir varlığını güçlü bir şekilde sürdürüyor.
HARIBO’nun dünya genelinde kullandığı slogan, markanın kimliğini en net şekilde özetliyor:
“Çocuk ya da büyük ol, Haribo’yla mutlu ol!”
Bu söz, HARIBO’nun yalnızca çocuklara yönelik değil, her yaştan insana hitap eden bir marka olduğunu vurguluyor. Jöleli şekerlerden marshmallow’lara kadar geniş ürün yelpazesi, ailelerin ve arkadaş gruplarının ortak keyif kaynağı olmayı sürdürüyor.
HARIBO’nun bugünkü başarısını açıklamak için birkaç önemli faktör öne çıkıyor:
Sorunun yanıtı aslında oldukça net: HARIBO’nun sahibi, markayı 1920 yılında kuran vizyoner girişimci Hans Riegel’dir. Onun adı, aynı zamanda markanın isminde de yaşamaktadır. Çünkü HARIBO ismi, “Hans Riegel Bonn” kelimelerinin kısaltmasından oluşmuştur.
Bugün Hans Riegel’in 100 yıl önce attığı adım, yalnızca küçük bir kazan ve birkaç basit malzemeyle başlayan bir yolculuğun, milyar euroluk bir dev haline gelişinin hikâyesidir.
HARIBO, Almanya’daki köklerinden çıkarak tüm dünyaya yayılan bir mutluluk sembolü olmuş durumda. Üstelik Türkiye’deki üretim tesisleriyle hem yerel pazara hem de global tüketicilere güvenli ve helal sertifikalı ürünler sunarak yoluna emin adımlarla devam ediyor.
Yorum Yaz