Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Asperox’un Sahibi Kimdir ?
Türkiye’de kişisel temizlik denildiğinde akla gelen, nostaljik ve köklü bir geçmişe sahip markalardan biri vardır: Hacı Şakir. Pembe, beyaz veya yeşil ambalajıyla banyolara konuk olan bu kalıp sabun, sadece bir temizlik ürünü olmanın ötesinde, ülkenin markalaşma serüveninde kendine özgü bir yer edinmiştir. Gerek kendine has kokusu gerekse ambleminin ve ambalajının sadeliği ile Türk halkının zihnine kazınmıştır.
Ancak, yüz yılı aşan bu tarihin ve güçlü yerel kimliğin arkasında, bugünün dünyasında değişen sahiplik yapıları ve küresel sermayenin dinamikleri yatmaktadır. “Bu kadar eski ve yerel bir markanın sahibi şu anda kim?” sorusu, birçok kişinin merak ettiği bir konudur.
Hacı Şakir’in hikayesi, Kırım’dan İstanbul’a uzanan göç, bir ailenin azmi, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk sanayi kuruluşları arasında yer alma onuru ve nihayetinde uluslararası bir devin bünyesine katılma serüvenini içerir.
Bu yazımızda, Hacı Şakir markasının kuruluş öyküsünü, aileden küresel holdinge uzanan sahiplik değişimlerini ve bu tarihi temizlik ürününün bugünkü idari yapısını, yani şu anki sahibini detaylıca inceleyeceğiz.
Hacı Şakir markasının başlangıcı, 19. yüzyılın ortalarına, Karadeniz’in kuzey kıyılarına dayanır.
A. Kazan Tatarı Girişimci
Hacı Şakir’in babası olan Hacı Ali Bey, aslen bir Kazan Tatarı girişimcisidir. 1800’lü yılların ortalarında Kırım bölgesinde sabun ve mum imalatıyla uğraşan Hacı Ali Bey, bu faaliyetine ilk adımları atmıştır. Markanın kökenini oluşturan bu ilk sabun üretim faaliyetleri, 1889 yılına kadar gerilere gitmektedir.
B. Türkiye’ye Yerleşme ve İkinci Başlangıç
Karadeniz’in kuzey bölgelerinin Rus hakimiyetine girmesi ve doğal afetlerin yol açtığı zorluklar nedeniyle, Hacı Ali Bey ve ailesi, 1915 yılında ana vatanları Türkiye’ye göç etme kararı alır. Aile, İstanbul’a yerleşerek Laleli Atpazarı’nda bulunan evlerinin alt katında, küçük bir atölyede sabun ve mum üretimine devam eder. Bu fedakar başlangıç, markanın Anadolu topraklarındaki serüvenini başlatmıştır.
Hacı Ali Bey’in ve sonrasında markaya adını veren oğlu Hacı Şakir Bey’in, sonradan aldığı Sabuncuoğlu soyadı, ailenin dört kuşak boyunca bu mesleğe olan bağlılığını ve adanmışlığını simgeler.
Hacı Şakir, sadece bir aile şirketi olmakla kalmamış, aynı zamanda genç Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk resmi sanayi kuruluşları arasında yer alarak tarih yazmıştır.
Hacı Şakir markası, dört kuşak boyunca Sabuncuoğlu ailesi tarafından yönetildikten sonra, 20. yüzyılın sonlarında hızlanan küresel ticaretin ve sermaye hareketlerinin etkisiyle el değiştirmeye başlamıştır.
Günümüzde “Hacı Şakir’in sahibi kimdir?” sorusunun yanıtı oldukça net ve küreseldir: Colgate-Palmolive.
Amerikan merkezli bu çokuluslu şirket, Hacı Şakir’i kendi geniş ürün gamına (Colgate, Palmolive, Protex, Ajax gibi tanınmış markaların yanına) eklemiştir.
Bu sahiplik, Hacı Şakir’in üretim yerini ve temel formülünü değiştirmese de, markanın idari ve pazarlama stratejilerinin küresel bir holding tarafından belirlendiği anlamına gelir. Kökeni Kırım ve Türkiye olan bu tarihi sabun markası, artık uluslararası bir devin gücüyle dağıtılmakta ve pazarlanmaktadır.
Hacı Şakir, bir asırdan fazla süren tarihiyle, Anadolu’nun girişimci ruhunu ve Cumhuriyet’in sanayileşme çabalarını temsil eden değerli bir mirastır. Bugün bir Amerikan devi olan Colgate-Palmolive’in portföyünde yer alsa da, markanın ambalajı, ismi ve hikayesi, Türkiye’nin kültürel ve ticari hafızasındaki yerini korumaktadır. Bir göçle başlayan bu sabun macerası, nihayetinde tüm dünyayı saran bir ticaret ağının parçası haline gelmiştir. Markanın hikayesi, küreselleşmenin yerel değerler üzerindeki etkilerini anlamak için de çarpıcı bir örnektir.
Yorum Yaz