DeFacto’nun Sahibi Kimdir ?

Türkiye perakende sektörünün en büyük oyuncularından biri olan DeFacto, sokakta, alışveriş merkezlerinde ve online platformlarda adını sıkça gördüğümüz, uygun fiyatlı modanın öncüsü bir markadır. Markanın kurumsal kimliği ve büyüme öyküsü, sadece başarılı bir ticari girişimden ibaret değil; aynı zamanda Türkiye’nin 21. yüzyıldaki ekonomik yükselişinin ve globalleşme çabasının da bir göstergesidir. Peki, bu hızlı büyüyen perakende zincirinin arkasında kim var? “DeFacto’nun sahibi kimdir?” sorusu, sadece bir kurucunun adını değil, aynı zamanda stratejik yatırımları, kurumsal dönüşümü ve uluslararası açılımı temsil eden karmaşık bir yapıyı işaret eder.

Bu makalemiz, 2003 yılında küçük bir tekstil atölyesinin vizyonundan doğan DeFacto‘nun, günümüzde 30’dan fazla ülkede yaklaşık 500 satış noktasıyla faaliyet gösteren dev bir kuruluşa dönüşüm hikayesini, kurucusunu, kilit yöneticilerini ve uluslararası yatırımcılarını detaylıca inceleyecektir. İstanbul, Küçükçekmece’deki genel merkezinden tüm dünyaya yayılan bu gücün arkasındaki sırları ortaya çıkaracağız.

---

1. Kurucu Vizyonu ve İlk Adımlar (2003)

DeFacto’nun temelleri, 2003 yılında, tekstil dünyasının deneyimli isimlerinden Zeki Cemal Özen tarafından atıldı. Özen, zaten sektörde Ozan Tekstil adıyla üretim alanında bir uzmanlığa sahipti. Kurduğu yeni şirket olan DeFacto Perakende Ticaret A.Ş., bu üretim uzmanlığını doğrudan tüketiciye ulaşacak bir perakende markasına dönüştürme hedefiyle yola çıktı.

A. Pazarda Boşluğu Görme

Kuruluş döneminde yapılan pazar araştırmaları, tüketicilerin sadece küçük bir kesiminin (o dönemdeki verilerle %6’sı) yüksek fiyatlı gömlek gibi ürünlere yüksek meblağlar harcamaya istekli olduğunu gösteriyordu. Özen ve ekibi, bu durumu bir kısıtlama yerine büyük bir fırsat olarak gördü. Hedef, yüksek kaliteli, modaya uygun giysileri geniş kitlelerin satın alabileceği fiyat aralıklarında sunmaktı. Markanın stratejik konumlandırması, “Akdeniz rahatlığı” konsepti üzerine kuruldu.

B. Marka Evrimi

Başlangıçta şirket, Captain Hook, Chale ve Sweater gibi farklı alt markaları denedi. Ancak kısa sürede ana odak noktası, yalnızca erkek, kadın ve çocuk giyimine odaklanan DeFacto markası oldu. Bu stratejik karar, kaynakları tek bir güçlü perakende kimliğine yoğunlaştırmayı sağladı ve markanın hızla büyümesine zemin hazırladı.

---

2. Kurumsal Büyüme ve Liderlik Değişimi

Bir girişimin kurucusu tarafından yaratılması ne kadar önemliyse, büyümeyi sürdürebilecek profesyonel yönetimlere geçişi de o kadar kritiktir. DeFacto’nun bu geçişi, şirketin kurumsal gücünü gösterdi.

A. Deneyimli Bir Yöneticinin Rolü

Şirketin mevcut CEO’su (İcra Kurulu Başkanı) olan İhsan Ateş, markanın bugünkü küresel çapta tanınan yapısına ulaşmasında kilit rol oynayan isimdir. Ateş, sektöre olan hakimiyetini, daha önce Türkiye’nin bir diğer büyük hazır giyim firması olan LC Waikiki’deki tecrübesinden almaktadır. Onun liderliği altında DeFacto, yalnızca Türkiye içinde değil, uluslararası arenada da agresif bir büyüme yoluna girdi.

B. Büyüme Rakamları ve Uluslararası Adımlar

2010 ile 2015 yılları arasında ortalama %49 gibi dikkate değer bir yıllık büyüme oranı sergileyen şirket, 2014 yılında 1,18 milyar Türk Lirası’nın üzerinde bir yıllık satış hacmine ulaştı.

• Küresel Yayılım: Uluslararası açılım, 2013 yılında Kazakistan’daki ilk mağaza ile başladı. Bunu takiben Irak, Mısır ve Belarus gibi ülkelerde hızla yayılım gösterdi.
• Stratejik Pazarlar: 2015 yılında Fas’ta mağaza açan DeFacto, global tasarım trendlerini takip etmek amacıyla İspanya’nın Barselona kentinde bir tasarım merkezi kurarak uluslararası alanda kalıcı olma niyetini pekiştirdi.

---

3. Finansal Yapı ve Sahiplik Dağılımı

“DeFacto’nun sahibi kimdir?” sorusunun cevabı, zaman içinde kurucu ailenin ötesine geçerek uluslararası yatırımcıları ve halka açık bir yapıyı da kapsar hale gelmiştir.

A. Halka Açılma ve Kurumsal Yatırımcılar

Şirket, kurumsal gücünü pekiştirmek ve küresel büyümesini desteklemek amacıyla 2018 yılında hisse senetlerinin bir kısmını halka arz etti (yaklaşık %30). Bu adım, şirketin şeffaflığını ve kurumsal yönetim standartlarını yükselttiği gibi, yeni finansman kaynaklarına erişimini de sağladı.

B. Uluslararası Finansal Destek

DeFacto, büyüme hedeflerini gerçekleştirmek için sadece halka arzla yetinmedi; küresel finans kuruluşlarının da dikkatini çekti.

• EBRD (Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası): 2023 yılında EBRD, DeFacto’ya 59 milyon ABD Doları tutarında önemli bir finansal destek sağlayarak, markanın uluslararası genişleme ve sürdürülebilirlik projelerine olan inancını gösterdi.
• Franklin Templeton: Küresel bir yatırım devi olan Franklin Templeton da şirketin önemli hissedarları arasında yer alarak, DeFacto’nun finansal gücünü ve gelecekteki potansiyelini doğrulayan bir diğer önemli yatırımcıdır.

Özetle, DeFacto’nun sahibi kimdir sorusunun cevabı; kurucu Zeki Cemal Özen ve ailesi ile birlikte, halka açık hissedarlar, uluslararası finans kuruluşları (EBRD) ve büyük yatırım fonları (Franklin Templeton) gibi kurumsal paydaşlardan oluşan çok ortaklı ve kurumsal bir yapıdır.

---

4. Küresel Ayak İzi ve Gelecek Vizyonu

Günümüzde DeFacto, 2023 yılı itibarıyla yaklaşık 1.05 milyar ABD Doları gelir elde eden ve yaklaşık 13.000 çalışana sahip bir perakende devidir.

• Coğrafi Genişleme: Marka, Türkiye dahil olmak üzere toplam 30’dan fazla ülkede (Pakistan, Malezya gibi Asya pazarları ve Fas gibi Afrika pazarları dahil) yer alarak, Türk perakendesini uluslararası alanda başarıyla temsil etmektedir. 2016 yılında, Türkiye’deki C&A markalı 24 mağazayı bünyesine katarak iç pazardaki gücünü de artırmıştır.
• Dijital ve Sürdürülebilirlik: DeFacto, giyim ürünleri sunmanın yanı sıra, operasyonel sürdürülebilirlik ve dijitalleşme alanındaki yatırımlarıyla da öne çıkmaktadır.

DeFacto’nun hikayesi, yerel bir üretim uzmanlığının, doğru perakende stratejisi, agresif uluslararası büyüme hamleleri ve kurumsal finansal ortaklıklarla nasıl küresel bir giyim markasına dönüşebileceğinin en çarpıcı örneklerinden biridir. Bu başarının arkasında sadece tek bir isim değil, vizyoner bir kurucu, deneyimli bir yönetim ekibi ve şirketin potansiyeline inanan uluslararası sermaye gücü yatmaktadır.