Aras Kargo’nun Sahibi Kimdir ?

Türkiye’nin lojistik ve taşımacılık sektörü denildiğinde akla gelen ilk markalardan biri şüphesiz Aras Kargo’dur. Gerek şehir içindeki yaygın şube ağı gerekse otoyollarda sıkça karşılaştığımız araç filosuyla hayatımızın tam merkezinde yer alan bu köklü kuruluş, yıllar içinde geçirdiği değişim ve dönüşümle sadece yerel bir oyuncu olmaktan çıkıp uluslararası bir güce dönüşmüştür. Peki, her gün kapımızı çalan, internetten verdiğimiz siparişleri bize ulaştıran veya sevdiklerimize gönderdiğimiz paketleri taşıyan bu dev organizasyonun arkasında kim var?

Şirketin sermaye yapısı nasıl değişti ve bugünkü sahibi kim? Bu yazımızda, Aras Kargo’nun kurucusu Celal Aras’tan başlayıp Avusturya Postanesi ile güçlenen ortaklık yapısına uzanan başarı hikayesini ve mülkiyet durumunu detaylarıyla ele alacağız.

Kuruluş Hikayesi ve Celal Aras Vizyonu

Aras Kargo’nun bugünkü devasa yapısını ve kime ait olduğunu anlamak için filmi biraz geriye, temellerin atıldığı yıllara sarmak gerekir. Şirketin kökleri 1979 yılına kadar uzanmaktadır. O dönemde kurucu Celal Aras, ticari hayatına Aras Dağıtım ve Pazarlama şirketi ile başlamıştır. Bu girişim, aslında gelecekte kurulacak olan kargo imparatorluğunun ilk habercisiydi. Pazarlama ve dağıtım alanında edinilen tecrübe, sahadaki operasyonel yetkinlik ve kurulan güçlü erişim ağı, Celal Aras’ın vizyoner bakış açısıyla birleşerek sektörel bir değişimi tetikledi.

1989 yılına gelindiğinde, eldeki bu dağıtım gücünün taşımacılık sektörüne evrilmesi kararı alındı ve Aras Kargo markası resmen doğmuş oldu. Celal Aras’ın liderliğinde, Türkiye’nin o dönemki zorlu coğrafi ve lojistik şartlarına rağmen, “hizmet üretme” tutkusuyla yola çıkan firma, kısa sürede ülkenin en güvenilir markalarından biri haline geldi. Kurulduğu günden itibaren sektöre getirdiği yenilikçi bakış açısı, şirketin sadece bir taşıma firması değil, aynı zamanda bir hizmet kalitesi standardı belirleyicisi olmasını sağladı.

Avusturya Postanesi ile Başlayan Yeni Dönem

Aras Kargo’nun tarihinde dönüm noktası olarak kabul edilebilecek en önemli gelişmelerden biri, uluslararası arenada güçlü bir oyuncu olan Avusturya Postanesi (Austrian Post) ile kurulan stratejik ortaklıktır. Küreselleşen dünya ekonomisi ve lojistik sektörünün sınır tanımaz yapısı, yerli markaların yabancı sermaye ile güç birliği yapmasını zorunlu kılan faktörlerden biridir. Bu vizyon doğrultusunda Aras Kargo, 2013 yılında önemli bir adım atarak Avusturya Postanesi ile ortaklık masasına oturdu.

İlk etapta 2013 yılında gerçekleşen bu iş birliği kapsamında, Avusturya Postanesi şirketin hisselerinin yüzde 25’ini satın aldı. Bu hamle, Aras Kargo’nun hem finansal yapısını güçlendirdi hem de Avrupa’daki lojistik know-how’ını (bilgi birikimini) Türkiye’ye taşımasına olanak sağladı. Yıllar süren uyumlu çalışma ve şirketin büyüme ivmesi, bu ortaklığın boyutunun değişmesine zemin hazırladı.

2020: Hissedarlık Yapısında Büyük Değişim

Şirketin mülkiyet yapısındaki asıl büyük değişim ve bugünkü sorunun net cevabı 2020 yılında şekillendi. Yedi yıllık başarılı bir ortaklık sürecinin ardından, taraflar masaya tekrar oturarak şirketin geleceği için çok kritik bir karara imza attılar. Bu anlaşma neticesinde, Avusturya Postanesi şirketteki payını ciddi oranda artırma kararı aldı.

2020 yılında gerçekleşen hisse devri ile birlikte, Avusturya Postanesi’nin (Austrian Post) Aras Kargo üzerindeki hisse oranı yüzde 25 seviyesinden yüzde 80 seviyesine yükseldi. Yani şirketin çoğunluk hissesi ve yönetimsel ağırlığı, Avrupa’nın köklü posta ve lojistik teşkilatı olan Avusturya Postanesi’ne geçmiş oldu. Ancak bu durum, Aras ailesinin şirketten tamamen koptuğu anlamına gelmemektedir. Kurucu ailenin temsilcisi olan Sayın Barış Baran Aras, şirketteki yüzde 20’lik hissesini koruyarak yönetimde söz sahibi olmaya ve ailenin mirasını sürdürmeye devam etmektedir.

Özetle, “Aras Kargo’nun sahibi kimdir?” sorusunun cevabı; yüzde 80 çoğunluk hissesiyle Avusturya Postanesi ve yüzde 20 hissesiyle Barış Baran Aras şeklindeki güçlü bir ortaklık yapısıdır. Bu yapı, uluslararası deneyim ile yerel gücün mükemmel bir sentezini oluşturmaktadır.

Operasyonel Büyüklük ve Rakamlarla Aras Kargo

Sahiplik yapısının ötesinde, Aras Kargo’nun büyüklüğünü anlamak için operasyonel rakamlara bakmak yeterlidir. Bugün şirket, Türkiye’nin dört bir yanına yayılmış devasa bir ağ ile hizmet vermektedir. Ülke genelinde 14 bölge müdürlüğü tarafından yönetilen operasyonlar, 28 dev transfer merkezi üzerinden koordine edilmektedir. Bu merkezler, kargoların ayrıştırıldığı ve doğru adreslere yönlendirildiği lojistik kalplerdir.

Sahada ise vatandaşa dokunan yüzüyle 1000’e yakın şube ve son yıllarda büyük bir atılım olan 2000 civarında “Aras Burası” noktası bulunmaktadır. Özellikle e-ticaretin yaygınlaşmasıyla birlikte, müşterilerin kargolarını evde beklemek yerine kendilerine en yakın esnaftan veya kargo dolabından teslim alabildikleri bu noktalar, şirketin hizmet ağını kılcal damarlara kadar yaymıştır.

Tüm bu devasa çarkı döndüren ise yaklaşık 16 bin kişilik dev bir istihdam ordusudur. Kuryesinden şube personeline, operasyon yöneticisinden teknoloji ekibine kadar uzanan bu insan kaynağı, şirketin günde ortalama 1 milyon kapıyı çalmasını sağlamaktadır. Günde 1 milyon etkileşim, markanın Türkiye’nin sosyal ve ticari hayatındaki yerini en net şekilde özetleyen istatistiktir.

Teknoloji Şirketine Dönüşüm Yolculuğu

Aras Kargo’yu sadece bir “taşıma” şirketi olarak tanımlamak, özellikle 2016 sonrasında yaşanan değişimi görmezden gelmek olur. Şirket, bu tarihten itibaren stratejik bir kararla, kendini bir operasyon şirketinden ziyade bir teknoloji şirketi olarak konumlandırmaya başlamıştır. Kargo taşımacılığının aslında bir veri yönetimi işi olduğunun bilinciyle, uçtan uca teknolojik yatırımlara hız verilmiştir.

Geleceğin kargo deneyimini tasarlama vizyonuyla hareket eden firma, operasyonel süreçlerinde otomasyona büyük önem vermiştir. Transfer merkezlerindeki otomatik ayrıştırma sistemleri, kargoların takibini sağlayan yazılımlar ve müşteri deneyimini iyileştiren mobil uygulamalar, bu dönüşümün en somut örnekleridir. Değişen tüketici beklentileri, özellikle hız ve şeffaflık üzerine kuruludur. Aras Kargo, yaptığı yatırımlarla sektörün otomasyonla iş üreten en yetkin oyuncularından biri haline gelerek, bu beklentilere cevap vermektedir.

Bugün on binlerce kurumsal müşteriye hizmet veren şirket, Türkiye’de e-ticaret denilince akla gelen ilk iş ortaklarından biridir. Online alışverişin patlama yaptığı dönemlerde dahi altyapısının gücü sayesinde süreçleri yönetebilmesi, bu teknolojik dönüşümün bir meyvesidir.

Sürdürülebilirlik ve Gelecek Vizyonu

Bir şirketin sahibi kadar, o şirketin dünyaya ve topluma ne kattığı da artık tüketiciler için önemli bir kriterdir. Aras Kargo, sadece ekonomik büyüklüğüyle değil, çevreye ve topluma duyduğu saygıyla da dönüşüme öncülük etmektedir. “Sürdürülebilirlik Rotası” adını verdikleri yol haritası, şirketin karbon ayak izini silme konusundaki kararlılığını göstermektedir.

2021 yılında, dünyanın en büyük kurumsal sürdürülebilirlik inisiyatifi olan Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne (UN Global Compact) imza atarak bu konudaki ciddiyetini uluslararası platformda tescillemiştir. Hedef, rotayı tamamen sıfır karbona çevirmektir. Bu kapsamda elektrikli araçların filoya katılması, enerji verimliliği projeleri ve doğa dostu uygulamalar hayata geçirilmektedir.

Şirket, bu vizyonunu şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşmaktan da çekinmemektedir. 2022 yılının Eylül ayında yayınlanan sürdürülebilirlik raporu, sektörde bir ilk olma özelliği taşımaktadır. “Bugün iyi ve değerli ne varsa, yarına taşıma” mottosuyla hareket eden Aras Kargo, sadece paketleri değil, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakma sorumluluğunu da taşımaktadır.

Yerelden Evrensele Uzanan Bir Başarı Öyküsü

1979 yılında Celal Aras’ın bir dağıtım şirketi olarak attığı tohumlar, bugün Avrupa’nın lojistik devi Avusturya Postanesi’nin çoğunluk hissesi ve Aras ailesinin mirasını temsil eden Barış Baran Aras’ın ortaklığıyla dev bir çınara dönüşmüştür. Türk ticaret hayatının dinamizmini uluslararası standartlarla birleştiren Aras Kargo, teknolojiye yaptığı yatırımlar ve sürdürülebilirlik vizyonuyla sadece bugünün değil, geleceğin de en önemli oyuncusu olmaya adaydır. Sahiplik yapısındaki bu güçlü birliktelik, müşterilere güven, sektöre ise ilham vermeye devam etmektedir.