Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Albaraka Türk’ün Sahibi Kimdir?
Türkiye’de tatil denildiğinde akla gelen ilk birkaç markadan biri olan, logosunu gördüğümüzde bizi Ege’nin mavi sularına ya da Anadolu’nun kadim kültürüne götüren o köklü yapıyı tanıyor musunuz? Seyahat tutkunlarının, yıllık izinlerini planlayan beyaz yakalıların ya da üniversite molasında eğlence arayan gençlerin yakından bildiği Jolly Tur, sadece bir tabela veya web sitesi değil, arkasında neredeyse yarım asra yaklaşan bir aile mirası barındıran dev bir organizasyondur. Peki, bu devasa operasyonun kaptan köşkünde kimler oturuyor? Bu başarı hikayesinin mimarları kimler? Gelin, 1980’li yılların sonundan günümüze uzanan bu turizm yolculuğunun perde arkasına ve markanın sahiplik yapısına mercek tutalım.
Türkiye’de turizm hareketliliğinin henüz emekleme aşamasında olduğu, tatil kavramının bugünkü kadar çeşitlenmediği bir dönemde, 1987 yılında İstanbul’un kalbi sayılan Şişli, Harbiye’de bir hikaye başladı. Bu hikayenin başkahramanı ve markanın kurucu babası Sinan Vardar’dır. O dönemde atılan bu adım, sadece bir ticari işletme açılışı değil, aynı zamanda Türk turizm sektörünün geleceğine yapılmış büyük bir yatırımdı.
Sinan Vardar, sektördeki vizyonu ve öngörüleriyle kısa sürede markayı büyütmeyi başardı. Ancak Jolly Tur’un hikayesinde tek başına ilerlemek yerine, stratejik güç birlikleri de önemli bir yer tutar. Şirket, kuruluşundan yedi yıl sonra, 1994 yılında sektörün bir diğer devi Öger Tur ile yollarını birleştirdi. Bu birleşme, markanın uluslararası arenadaki kaslarını güçlendiren en kritik dönemeçlerden biriydi. 2003 yılına kadar süren bu ortaklık döneminde, şirket hem iç pazarda hem de dış pazarda Öger Tur çatısı altında varlığını sürdürdü.
Sinan Vardar’ın girişimci ruhu sadece Türkiye sınırlarıyla kısıtlı kalmadı. Kendisi aynı zamanda Rusya pazarının en önemli oyuncularından biri haline gelen ve bugünkü TUI-Moss Travel yapısının temellerini oluşturan sistemin kurucu ortakları arasında yer aldı. Öger Holding ve bağlı iştiraklerinde yönetici ortak olarak görev yapan Vardar, küresel turizm dinamiklerini yerel pazara entegre etme konusunda öncü bir rol üstlendi. 2003 yılına gelindiğinde ise bu ortaklıklardan ayrılarak, Jolly markasını bugünkü bağımsız ve güçlü yapısına kavuşturacak olan yeni bir dönemi başlattı.

Her başarılı aile şirketinde olduğu gibi, Jolly Tur’da da bir bayrak değişimi ve kuşaklar arası geçiş süreci yaşandı. Bugün markanın kurumsal kimliğinin arkasındaki asıl itici güç, Sinan Vardar’ın oğullarıdır. Şirket, baba Sinan Vardar’ın “Onursal Başkan” olarak tecrübeleriyle yol gösterdiği, ancak operasyonel ve stratejik yönetimin tamamen oğullarında olduğu bir yapıya sahiptir.
Mete Vardar, Jolly Tur’un Yönetim Kurulu Başkanı olarak şirketin görünen yüzü ve stratejik lideri konumundadır. Turizm sektörünün içinden gelen, mutfağında yetişen ve babasından aldığı mirası dijital çağın gereklilikleriyle harmanlayan Mete Vardar, markanın modernizasyon sürecinde kilit rol oynamıştır.
Yönetim şemasının diğer güçlü ismi ise Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı koltuğunda oturan Mert Vardar’dır. İki kardeşin uyumlu çalışması, şirketin sadece bir tatil acentesi olmaktan çıkıp, teknoloji ve hizmet odaklı dev bir platforma dönüşmesini sağlamıştır. Vardar ailesi, turizmi sadece bir ticaret olarak değil, bir yaşam tarzı ve ülke tanıtım misyonu olarak görmektedir. Bu vizyon, şirketin yönetim kademesindeki her kararda hissedilmektedir.
Jolly Tur’u sadece “otel rezervasyonu yapan bir site” olarak tanımlamak, bu devasa operasyona haksızlık olur. Şirket, turizmin neredeyse her alanına dokunan çok katmanlı bir yapıya bürünmüştür. Yurt içi ve yurt dışı otel rezervasyonlarından, kültür turlarına, dünyanın dört bir yanına düzenlenen paket turlardan, lüks cruise (gemi) seyahatlerine kadar geniş bir ürün gamına sahiptir. Ayrıca uçak bileti, otobüs bileti gibi ulaşım çözümleri ve yolcu taşımacılığı hizmetleriyle, bir tatilcinin evinden çıktığı andan tekrar evine dönene kadar olan tüm sürecini yönetmektedir.
Bu geniş operasyon ağı, farklı hedef kitlelere ulaşmak için özelleşmiş alt markaları da beraberinde getirmiştir. Örneğin, kurumsal dünyanın ihtiyaçlarına profesyonel çözümler sunmak amacıyla kurulan “Jolly MICE”, kongre, toplantı ve etkinlik yönetimi alanında faaliyet göstermektedir. İş dünyasının profesyonel organizasyon ihtiyaçları bu departman üzerinden karşılanmaktadır.

Diğer taraftan, kurumsal seyahat çözümleri sunan “Jolly Kurumsal”, şirketlerin iş seyahatlerini optimize ederken, “Avantaj Bilet” gibi iştirakler de biletleme süreçlerinde ekonomik ve hızlı çözümler sunmaktadır.
Markanın sahiplik yapısındaki dinamizm, şirketin faaliyet alanlarına da yansımış durumdadır. Özellikle genç kuşakla kurulan bağ, “Unitravel” markası ve düzenlenen devasa festivallerle perçinlenmiştir. Vardar yönetimindeki ekip, kış turizmini sadece kayak yapmaktan ibaret görmeyip, bunu bir yaşam ve eğlence kültürüne dönüştürmüştür.
Uludağ’ın çehresini değiştiren “Whitefest” ve “Uludağ Music Festival”, Türkiye’nin en büyük kış festivalleri olarak binlerce genci dağda buluşturmaktadır. Aynı şekilde, bahar dönemlerinin vazgeçilmezi olan “SpringBreak” ve iş dünyasının stres attığı “Corporate Weekend” gibi etkinlikler, Jolly’nin sadece bir turizm acentesi değil, aynı zamanda büyük bir eğlence ve organizasyon şirketi olduğunu kanıtlar niteliktedir. Bu etkinlikler, markanın soğuk ve kurumsal bir yapıdan ziyade, yaşayan, eğlenen ve genç kalan bir ruha sahip olduğunu göstermektedir.
Jolly Tur ve Vardar ailesi, kazandıkları bu topraklara olan borçlarını ödemek adına, ticari faaliyetlerinin ötesinde sosyal sorumluluk projelerine de büyük önem vermektedir. Özellikle kültürel mirasın korunması ve tanıtılması konusundaki hassasiyetleri dikkat çekicidir.
“Mirasım Türkiye” projesi, bu anlayışın en somut örneğidir. 2019 yılında başlayıp 2021 yılında da devam eden bu kampanya ile Türkiye’nin az bilinen tarihi ve doğal güzelliklerinin gün yüzüne çıkarılması hedeflenmiştir. Sadece popüler tatil beldelerine değil, Anadolu’nun gizli hazinelerine turist çekmeyi amaçlayan bu proje, yerel kalkınmaya da destek olmuştur.
Benzer şekilde, 2019 yılında yürütülen “Burası Türkiye, bu topraklarda keşfedilecek çok yer var” kampanyası, iç turizmde farkındalık yaratmış ve vatandaşların kendi ülkelerini yeniden keşfetmelerine olanak sağlamıştır.
Şirketin kriz yönetimindeki başarısı ve inovatif yaklaşımı ise 2020 yılında, tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi sürecinde kendini göstermiştir. İnsanların seyahat etmekten korktuğu bir dönemde geliştirilen “Temassız Tur Deneyimi”, hijyen ve güvenliği ön plana çıkararak turizm hareketliliğinin durma noktasına gelmesini engellemiştir. Bu hamle, yönetimin kriz anlarında ne kadar hızlı reaksiyon alabildiğinin bir kanıtıdır.

Bugün İstanbul merkezli genel müdürlüğünden yönetilen, bünyesinde ve iştiraklerinde 2000’den fazla çalışana istihdam sağlayan (2013 verilerine göre bile bu sayıya ulaşılmıştı, bugün çok daha fazlası olduğu tahmin edilebilir) Jolly Tur, tam anlamıyla bir Türkiye markasıdır.
“Jolly Tur‘un sahibi kimdir?” sorusunun cevabı kağıt üzerinde Vardar ailesidir. Sinan Vardar’ın vizyonuyla temelleri atılan, Mete ve Mert Vardar’ın enerjisiyle gökdelene dönüşen bu yapı, aslında kurumsallaşmayı başarmış bir aile şirketinin en güzel örneklerinden biridir. 38 yılı geride bırakan (1987-2025) bu serüven, babadan oğula geçen bir bayrak yarışının, güven ve kalite ekseninde nasıl sürdürülebilir bir başarıya dönüştüğünün hikayesidir.
Onursal Başkan Sinan Vardar’ın tecrübesi, Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar’ın liderliği ve Başkan Yardımcısı Mert Vardar’ın operasyonel zekasıyla Jolly Tur, Türkiye turizminin amiral gemilerinden biri olmaya devam etmektedir. Gerek geliştirdikleri teknolojiler, gerekse “Mirasım Türkiye” gibi projelerle üstlendikleri misyon, onların sadece bilet veya otel satan bir firma değil, Türkiye’nin değerlerini pazarlayan bir elçi olduklarını göstermektedir. Tatil anılarınızın mimarı olan bu aile, gelecekte de turizm trendlerini belirlemeye devam edecek gibi görünüyor.
Yorum Yaz