Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Sensodyne Sahibi Kimdir ?
Türkiye ekonomisinin yapı taşlarından biri olan, faaliyet gösterdiği yirmi ülkeyle küresel arenada söz sahibi konumda bulunan Anadolu Grubu, sadece bir şirketler topluluğu değil, aynı zamanda yarım asrı aşan bir başarı öyküsünün ve vizyoner bir mirasın da temsilcisidir. Merkezi İstanbul’da konumlanan bu devasa holding, meşrubattan otomotive, perakendeden enerjiye uzanan geniş yelpazesiyle günlük hayatımızın hemen her alanına dokunmaktadır.
Peki, bu büyük holdingin arkasındaki itici güç kimdir? Anadolu Grubu’nun kurucuları ve günümüzdeki sahiplik yapısı nasıldır? Bu yazıda, bu köklü yapının kuruluş hikâyesine inecek, güncel yönetim ve hissedarlık düzenini inceleyerek, grubun Türkiye’nin sanayileşme serüvenindeki rolünü aydınlatacağız.

Anadolu Grubu’nun temelleri, 1949 yılında tanışan ve iş ortaklığına karar veren iki önemli isim tarafından atılmıştır: Kamil Yazıcı ve İzzet Özilhan. Bu iki kurucu ortak, 1950 yılında resmi olarak şirketi hayata geçirerek, bugünkü dev holdingin ilk adımlarını atmışlardır. Onların bu ortak girişimi, sadece bir ticari işbirliği değil, aynı zamanda Türkiye’nin modernleşme ve sanayileşme çabalarına destek olacak uzun soluklu bir taahhüt anlamına geliyordu. Yazıcı ve Özilhan’ın bir araya gelişi, grup için sadece sağlam bir finansal zemin oluşturmakla kalmadı, aynı zamanda ilerleyen yıllarda kurumsallaşmanın ve aile yönetiminin uyumlu bir dengede sürdürülmesinin de anahtarını oluşturdu.
Bu güçlü temel sayesinde, şirket, başlangıçtaki faaliyet alanlarının dışına çıkarak sürekli yeni sektörlere yatırım yapma cesaretini gösterdi ve zamanla Türk pazarının önde gelen oyuncularından biri haline geldi.
Günümüzde Anadolu Grubu, kurucu iki aile olan Yazıcı ve Özilhan ailelerine ait olmayı sürdürmektedir. Grubun hissedarlık yapısı, kurumsal yönetim açısından dikkat çekici bir dengeyi yansıtmaktadır:
Grubun büyük hissedarı, hisselerin %68’ini elinde bulunduran Yazıcılar Holding’dir. Geri kalan %32’lik pay ise Özilhan Sınai Yatırım’a aittir. Bu iki güçlü yatırım şirketinin varlığı, grubun yönetiminde iki kurucu ailenin söz hakkının ve etkisinin eşit bir şekilde dağılmasını sağlamaktadır. Bu düzenleme, kurumsal hafızanın korunmasına ve alınan kararların uzun vadeli stratejik hedeflere odaklanmasına yardımcı olmaktadır.
Holding, şeffaflık ve kurumsal yönetim ilkeleri gereği, bünyesindeki pek çok iştiraki halka açmıştır. Borsa İstanbul’da (BİST) işlem gören bu şirketler arasında; kırtasiye sektörünün lideri Adel Kalemcilik (ADEL), içecek devi Anadolu Efes (AEFES) ve Coca-Cola İçecek (CCOLA), otomotiv alanında faaliyet gösteren Anadolu Isuzu (ASUZU), perakendenin en büyük zincirlerinden Migros (MGROS) ve ana hissedar konumundaki Yazıcılar Holding (YAZIC) bulunmaktadır. Bu halka açıklık, yatırımcıların grubun büyüme potansiyeline ortak olmasını sağlarken, aynı zamanda grubun finansal yapısının sürekli denetim altında tutulmasına katkıda bulunmaktadır.

Böylesine geniş bir coğrafyada ve çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren bir holdingin başarısı, elbette güçlü bir yönetim kadrosuna bağlıdır.
Grubun yönetim kurulu başkanlığını Kamil Süleyman Yazıcı üstlenmektedir. Bu, kurucu ailelerin aktif rolünün devam ettiğinin önemli bir göstergesidir. İcra Kurulu Başkanlığı (CEO) görevini ise Burak Başarır yürütmektedir. İcra organının başında profesyonel bir yöneticinin bulunması, küresel standartlarda bir kurumsal yönetim anlayışının benimsendiğini kanıtlamaktadır.
Yönetim kurulunda ise Kamil Süleyman Yazıcı’nın yanı sıra, Talip Altuğ Aksoy, Tuğban İzzet Aksoy, Beliz Çevik Chappuie, Mustafa Ali Yazıcı, İ. İzzet Özilhan ve Türkan Özilhan gibi kurucu aile temsilcileri ile birlikte; Rasih Engin Akçakoca, İzzet Karaca, Ahmet Cemal Dördüncü, Bekir Ağırdır ve Hüseyin Faik Açıkalın gibi iş dünyasının deneyimli ve saygın isimleri yer almaktadır. Bu çeşitlilik, grubun farklı sektörlerdeki operasyonlarına stratejik derinlik katmaktadır.
Anadolu Grubu, başlangıçta bira ve meşrubat üretimiyle ün salmışken, yıllar içinde sürekli değişen ekonomik koşullara adapte olarak faaliyet alanını olağanüstü bir şekilde genişletmiştir. Grubun güncel ekosistemi, Türkiye ekonomisinin kilit sektörlerini kapsamaktadır:

Anadolu Grubu’nun faaliyetleri sadece ticari başarılarla sınırlı kalmamış, sosyal sorumluluk alanında da önemli izler bırakmıştır. Grubun kurduğu Anadolu Vakfı aracılığıyla eğitim, sağlık ve kültür alanlarında yüzlerce projeye destek sağlanmıştır. Ayrıca, Türk basketbolunun en köklü ve başarılı kulüplerinden biri olan Anadolu Efes Spor Kulübü de grubun spora ve gençliğe verdiği değeri göstermektedir.
Anadolu Grubu’nun sahibi kimdir sorusunun cevabı, basit bir isim listesinden ibaret değildir. Bu cevap, Kamil Yazıcı ve İzzet Özilhan’ın başlattığı, iki ailenin nesiller boyu süren işbirliği kültürüyle beslenen, kurumsal yönetim ilkelerine sıkı sıkıya bağlı ve sürekli yenilik peşinde koşan dinamik bir yapıyı işaret eder. Toplam varlıkları ve 100 bine yaklaşan çalışan sayısı ile bu dev şirketler topluluğu, yalnızca kendi hissedarları için değil, aynı zamanda ulusal istihdam ve ekonomik kalkınma için de hayati bir rol oynamaktadır. Anadolu Grubu’nun hikayesi, Türk iş dünyasında vizyonun, dengeleyici ortaklığın ve istikrarlı kurumsallaşmanın, kalıcı ve büyük başarılar getirebileceğinin çarpıcı bir örneğidir.
Yorum Yaz