Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Yemeksepeti’nin Sahibi Kimdir ?
Günümüz dünyasında hız, yalnızca teknolojinin değil, günlük yaşamın da temel dinamiklerinden biri hâline geldi. İnsanlar artık bir ürün ya da hizmete ihtiyaç duyduklarında, onu hemen ellerinde görmek istiyor. İşte bu beklentiyi karşılamak üzere yola çıkan yerli girişim Getir, Türkiye’de başladığı serüvenini kısa sürede global bir başarı hikâyesine dönüştürdü. Peki, Getir nasıl kuruldu, hangi aşamalardan geçti ve bugün hangi hizmetleri sunuyor? Gelin, bu yenilikçi markanın hikâyesine yakından bakalım.
Getir’in temelleri 2015 yılında, daha önce Türkiye’de dijital taksi çağırma alanında fark yaratan BiTaksi uygulamasının da arkasındaki isim olan girişimci Nazım Salur tarafından atıldı. Yeni kurulan bu teknoloji tabanlı girişimin hedefi, insanların temel ihtiyaçlarını dakikalar içerisinde kapılarına ulaştırmaktı. Ancak bu, yalnızca bir teslimat işi değil, şehir hayatına uyumlu bir lojistik devrimdi.
Nazım Salur, bu projeyle beraber kullanıcıların acil ihtiyaçlarına saniyeler içinde çözüm sunmayı amaçladı. Geleneksel market zincirlerinin ötesine geçerek, mobil uygulama üzerinden sipariş verilen ürünlerin 10 dakikadan kısa sürede ulaşmasını hedefledi. Her ne kadar bu süre zaman zaman değişkenlik gösterse de, fikir oldukça ses getirdi.

Getir’in başarısının ardındaki en önemli etkenlerden biri, klasik mağaza sistemini yeniden yorumlamasıydı. Ürünleri perakende raflardan değil, yalnızca sipariş dağıtımı için kullanılan, doğrudan müşteri trafiği olmayan ‘mikro depolardan’ yönetmeye başladı. Bu, özellikle İstanbul gibi metropollerde teslimat sürelerini minimize etmek için kritik bir adımdı.
Şirket ilk etapta minibüslerle taşıma işlemlerini sürdürse de, kısa sürede daha pratik ve ölçeklenebilir bir modele geçerek bu sistemi kamyonetlerden depo bazlı dağıtıma evirdi. Bu sayede, başta İstanbul olmak üzere birçok şehirde güçlü bir lojistik ağı inşa etti. Zamanla bu altyapı diğer büyük şehirlere yayıldı.
Getir’in asıl çıkışı 2020 yılından sonra gerçekleşti. Global yatırımcıların radarına giren şirket, kısa süre içerisinde milyonlarca dolarlık yatırım alarak değerini katladı. Türkiye’de güçlü bir kullanıcı kitlesi edinmeyi başaran platform, 2021 yılı itibarıyla uluslararası pazarlara da açılmaya başladı.
Ocak 2021’de Londra sokaklarında görülen mor yelekli kuryeler, markanın Avrupa’daki ilk adımıydı. Ardından Amsterdam, Paris, Berlin, Barselona ve Roma gibi büyük şehirlerde de faaliyet göstermeye başladı. Özellikle Avrupa’nın metropollerinde hızlı teslimat hizmetine olan talep, Getir’in büyümesini destekledi.

Ancak her pazar, aynı derecede sürdürülebilir olmadı. Şirket, 2023 yılında Portekiz, Fransa ve İspanya gibi bazı ülkelerden çekildiğini duyurdu. Bu kararın gerekçesi olarak da karmaşık yasal düzenlemeler ve pazara adaptasyon zorlukları gösterildi. Buna rağmen Getir, hızlı market teslimatı konusunda dünyanın önde gelen oyuncuları arasında yer almayı sürdürüyor.
Getir, yalnızca kendi geliştirdiği sistemlerle değil, yaptığı stratejik satın almalarla da büyümesini hızlandırdı. 2021 yılında İspanya merkezli BLOK adlı hızlı teslimat uygulamasını satın alarak Avrupa’daki varlığını güçlendirdi. BLOK, Getir’in çatısı altında farklı şehirlerde faaliyet göstermeye devam etti.
Yine aynı yıl içinde Türkiye’de araç paylaşım hizmeti sunan MOOV’un %75’lik hissesi Getir’e geçti. Böylece yalnızca teslimat değil, mobilite alanında da hizmet veren bir marka hâline geldi. 2022 yılında Almanya merkezli rakibi Gorillas’ı 1.2 milyar dolar gibi dikkat çekici bir bedelle bünyesine katan şirket, sektördeki liderlik yarışında ciddi bir hamle yaptı.

Başlangıçta temel ihtiyaçlara odaklanan Getir, zamanla farklı kategorilerde de hizmet sunmaya başladı. Bugün platform yalnızca market alışverişi değil, geniş bir dijital hizmet ağı sunuyor. İşte Getir’in sunduğu başlıca çözümler:
Getir’in en önemli gücü, kuşkusuz kullanıcı dostu mobil uygulaması. Arayüzdeki sade tasarım ve siparişin kolayca verilmesi, uygulamayı her yaştan kullanıcı için erişilebilir hâle getiriyor. Siparişin ardından anlık konum takibi, teslim süresi ve kuryenin bilgileri gibi ayrıntıların görüntülenebilmesi, kullanıcıların deneyimini ciddi anlamda iyileştiriyor.
Ayrıca şirket, kurye filosunu genellikle iki tekerlekli araçlardan oluşturarak trafik yoğunluğunu minimumda hissediyor ve çevreci bir operasyonel sistem kurguluyor.

Getir, yalnızca bir teslimat firması değil; aynı zamanda yeni nesil perakendeciliğin öncülerinden biri olarak konumlanıyor. Şirket, “ne zaman istersen, o an kapında” yaklaşımıyla tüketicilerin alışveriş davranışlarını köklü biçimde değiştirdi.
Ancak rekabetin yüksek olduğu bu sektörde kalıcı olmak için inovasyonu sürdürmek şart. Getir’in gelecekte yapay zekâ destekli stok yönetimi, sürdürülebilir dağıtım modelleri ve daha fazla şehirde hizmet sunma gibi adımlarla büyümesini devam ettirmesi bekleniyor.
Kısacası Getir, yalnızca dakikalar içinde teslimat gerçekleştiren bir uygulama değil; modern yaşamın hızına uyum sağlayan bir yaşam asistanı. Türkiye’de doğup dünyaya açılan bu yenilikçi girişim, sadece hizmet verdiği alanlarda değil, aynı zamanda iş dünyasına kazandırdığı vizyonla da örnek bir başarı hikayesi. Tüketici alışkanlıklarının geleceğini şekillendiren Getir, anlık ihtiyaçlara çözüm sunma konusunda çıtayı oldukça yukarı taşımış durumda.
Yorum Yaz